Bu kadar eğitime, ilham verici konuşmaya, yayına rağmen kurumların çoğunda bir liderlik boşluğu görüyoruz. Bu konuda daha önce de “Nerede bu liderler?” başlığıyla yazmıştım. Bu hafta önüme birbiriyle ilgisiz gibi görünen ama sonra zihnimde birleşen parçacıklar düştü. Liderlik gelişimiyle ilgili düşüncelerimi daha sadeleştirmeme yol açtılar.
İlk parça Obama’nın eski bir konuşmasındandı: “Başkan olmak kim olduğunuzu değiştirmez, içinizdekini ortaya çıkarır” diyordu.
İkinci parça lise yıllarımdan bir sahneydi: Ben yatılı okudum, uzun geceler hemen her konuda tartışmalar yapardık. O sahnelerden birindeydim. Tatil dönüşleri evden yiyecek getirirdik. Son sınıftaki abilerimizin bazıları o yiyeceklere el koyardı. Bu haksızlığa çok kızar ama bir şey de yapamazdık. Bir akşam bazı arkadaşlar “Ben de son sınıf olunca bunun aynısını yapacağım” dediler. Bir başka grup ise “Bize ne yapılıyorsa tam tersini yapmalıyız ki bu durum değişsin, biz de aynı kötü duyguları yaşatmayalım” fikrini savundular. Yıllar sonra her biri önemli mevkileri dolduran bu çocukların düşünceleri acaba zamanla değişmiş miydi?
Üçüncü parça köklü bir kurumun yöneticileriyle geçen hafta yaptığımız eğitimin başında geldi. Kendilerini görevleri ile değil niyetleri ile tanıtmalarını istedik. Çoğundan “İz bırakmak istiyorum” cümlesini duyduk. İz bırakmak kimi için yeni kuşakları geliştirmek, kimi için aldıklarının üzerine bir şey koyarak devretmekti. İyimser tarafımı canlandırdılar. 30,000 yıl önce insanların mağaralarda el izlerini bıraktıklarını düşündüm. İnsan iz bırakmak isteyen bir canlıydı.
Tamam, şirketler kazanç sağlamak, kar etmek, büyümek için varlar. Her seviyede yönetici de bu hedefleri tutturmak için deli bir tempoyla çalışıyor. Bu koşturmaca içinde daha yukarıdaki asil bir amacın görünmez bir lider olduğunu düşünün. İnsanın böyle bir amacı varsa, liderliğin nasıl, hangi becerilerle yapılacağı bence ikincil bir konu; öğrenilir. Ama insanın o asil amaçla bağı kopmuşsa, istediğiniz kadar liderlik tarzları, dili, duruşu öğretin, bir yere kadar! Obama’nın dediği gibi, içinizde ne varsa, mevki sadece onu ortaya çıkarıyor. Sizin gönülden bağlı olduğunuz bir amacınız yoksa başkaları neden sizi izlesin?
Filenin sultanlarını düşünün. Yalnızca üç kupa kaldırmak mıydı amaçları? Biz sadece bu yüzden mi onlarla birlikte heyecanlandık?
İçinizdeki o amaçla bağ nasıl kurulur?
İnsan iz bırakmak isteyen bir canlıysa eğer, kanımca “Nasıl lider olunur?” diye başlamadan önce “Ne için?” diye başlayarak, bu alana bir ışık, bir ayna tutarak, yetkili ve etkili olduğun alanda nasıl bir iz bırakmak istiyorsun, ileride ne ile anılmak istiyorsun diye sorarak.
Liderlik gelişimiyse söz konusu olan, buradan başlamalıyız.